Sepetim 0
Sepetinizde ürün bulunmuyor

Dışımızdan biri (Panait Istrati'nin Adeniz romanına dair)

Romanyalı bir köylü kadınla kaçakçı bir Rum'un oğlu olarak dünyaya gelen Panait İstrati, genç yaşında babasını kaybetmiş, hayatı mücadele ve zorluklar içinde geçmiştir.

Kaderin ona çizdiği bu sıkıntılı hayat çizgisinde yılmadan yaptığı tek şey gece gündüz okumaktı. En ağır zanaatlarda ciğerlerini tükettikten sonra geri kalan ömrünü dünyanın en güç işi olan yazı sanatına adayan İstrati, insan acılarına karşı derinden sızlayan yüreğinden gelen sese eserlerinde can vermiştir. Onun bize anlattıklarının hepsi duyulmuş ve yaşanmış şeylerdir. Ama o, her gözüne ilişeni kitaplarına istif etmemiştir; onun anlatılmaya layık gördüğü şeylerde hep insanca bir ders saklıdır. Fransa'da aç, susuz kalarak intihara teşebbüs etmiş, kaldırıldığı hastanede cebinden Romain Rolland'a yazılmış bir mektup çıktı; yazdıkları olağanüstüydü, Rolland, İstrati'yi yazı yazmaya ikna etmek için uzun süre çabaladı. Fransızcayı çok az biliyordu, eline sözlük alarak yazmaya çalıştı; “Tıpkı kızgın bir merdiveni çıkmak zorunda olan bir fare gibi ilerliyordum. Yazdıklarımın hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğunu bilmediğimden hücrelerime kadar acı çekiyordum. Öyle zannediyordum ki romancılar tıpkı bülbüllerin şakıdığı gibi kolayca yazarlar. Hiç de öyle değil.”

Bir Rus asilzadesi olan Mikhail'le dost olması hayatının akışını değiştirir; Mikhail ona Dostoyevski'yi tanıtır, gece gündüz birlikte zaman geçirirler. Bir gün vatanına dönmek zorunda kalan Mikhail ona veda etmek ister; İstrati bu vedayı kabul edemez; “Bir ağustos günü İbrail'den ayrıldık. Bir bastona dayanarak iki büklüm yürüyordu. Mavimtrak yüzünden sürekli yağlı bir ter süzülüyordu. Peş peşe gelen öksürük ve balgam soluğunu kesiyordu, gene de sık sık benimle konuşmak istiyor, ama ancak otururken konuşabiliyordu. Onu hayretler içinde dinliyor, gözlerime, kulaklarıma inanamıyordum. Mikhail gidiyordu. Mikhail ölüyordu. Benim hâlâ yaşamaya devam etmem için bir sebep var mıydı?”

Mikhail veda ederken ona şöyle demişti: “Eğer yolculuk zahmetli olursa, çok sıkıntı çekersem, kendimi denize atacağım ve bu durumda sen benden mektup alamayacaksın.” Aradan yıllar geçmişti ama o hâlâ Odesa'dan gelecek mektubu bekliyor, tek başına yürürken gayri ihtiyari dönüp sağ tarafında Mikhail'i görmeyi ümid ediyordu. Aralarındaki dostluğu İstrati'nin şu cümlesi çok güzel özetlemektedir: “Dostluk zevkinden bahsediyorum; aşk zevkinden değil, aşk zevki yakar, ama devam etmez.”

Sayın Belma Aksun Hanımefendi'nin tercüme ettiği, Ötüken Neşriyat'ın yayınladığı ‘Akdeniz' adlı eseri İstrati'nin üslup gücünün zirve yaptığı romanlarından biridir. Yakalandığı verem hastalığından kurtulmak isteyen İstrati Akdeniz'e, Mısır'a gitmek üzere bindiği gemiyle İstanbul'a gelmişti; gemiden çıkıp İstanbul'u gezmeyi çok istiyordu, ne yazık ki pasaportu yoktu. Bir gemici kasketi imdadına yetişti; gümrük memuru gözüne bakıp hafif bir gülümsemeyle ‘Geç' dedi. Memurun bu yaklaşımını İstrati şöyle yorumladı: “Ayasofya'yı çalıp götürmeyeceğimi biliyordu.” Burada Doğu'nun hoşgörüsüne şahit oldu, ömrünün sonuna kadar da bu hoşgörü ikliminde yaşadığı günleri unutmadı.

İstrati'ye göre önemli olan bu dünyadan gelip geçmek değil, faziletiyle örnek olmaktı; “Belki de hayat, her türlü utanç yükünden azade bir vicdanla kuru tahta üzerinde ölürken daha güzeldi; yolsuz, elektriksiz ve hatta hijyensiz yaşanabilir, ama temiz ruhlar olmadan yaşanamaz.”

Aydınlarımızın şiddetle muhalefet ettikleri, baskı ve zulmün hakim olduğunu, özgürlüklerin kısıtlandığını iddia ettikleri Abdülhamid döneminde İstanbul'a gelen İstrati bakınız o günler için neler yazmış: “Ben, politikadan uzak kalmak isteyen ve sadece kendi işi gücüyle uğraşanlar için, bu Abdülhamid Türkiye'sinden daha özgür bir ülke bilmiyorum.” Dışımızdan biri bunları söylüyordu, gerisini siz hesap edin... Akdenizi birkaç farklı mütercimden okudum, ama Belma Aksun Hanımefendi'nin Türkçesi beni büyüledi. Kalemine sağlık. İstrati'nin diğer romanlarını da dilimize kazandırırsa kültürümüze büyük hizmet etmiş olacaktır.




Kitabınız sepetinize eklendi
Kapat