Deli Halid Paşa

Bu haftaki kitabımız Ötüken Yayınları’ndan. Eserin adı “Unutulan Yıllar, Unutturulan Kahraman” ara başlığıyla; “Deli Halid Paşa”.

Yazarı ise tarihi kaynakları, adeta bir kuyumcu işçisi gibi didik didik edip, doğru tarihi ve doğru isimleri bularak yazan Albay İbrahim Özkan.

Eseri okuduğunuzda hakikaten de unutulan yıllar ve unutulan kahramanlarımız olduğu ortaya çıkmaktadır.

Dünya üzerinde bizim tarihimiz kadar zengin ve anlamlı bir millet tarihi daha yoktur.

Lakin sanki “tarihsiz bir milletmişiz” gibi ceviz kabuğuna bile sığmayan sığ bir tarihle, yaklaşık 70 yıldır nice nesillerimize tarihimiz en kısır haliyle anlatıldı ve öğretildi.

Allah’a şükür ki son on yıl içerisinde toprağını, bayrağını, dinini kabullenen ve seven iktidar ve insanlar tarafından yeniden tarihimizle buluşma ve hatta yüzleşme imkânı bulduk.

İşte bu kitap da o buluşmalardan ve yüzleşmelerden birisi.

Eserin adı tarihe böyle geçtiği için “Deli Halid Paşa” fakat yazarın da dediği gibi o bir “Veli Halid Paşa’dır”.

•

“Dereler tenha olunca tilkiler bey olur…” Eserin sunum kısmı bu sözle başlıyor ve yazar meramını şöyle anlatıyor:

“Bir insan düşünün! 42 senelik ömrünün 22 senesi; eşkıyalar, asiler ve düşmanlar karşısında, savaş meydanlarında; hep en ön safta, devletine, milletine sadakatle, fedakârca ve kahramanca hizmetlerle geçsin, buna karşılık ölümü, Ankara’nın göbeğinde, Milletin Meclisi’nde ve dost (!) kurşunuyla olsun!…

İşte, o Deli Halid Paşa’dır”.

•

30 Ağustos Zaferi’nin anlaşılabilmesi için nice “Deli-Veli Halid Paşalarımızın” bilinmesi ve tanınması gerekir. Ancak o vakit yalan ve asparagas tarihimizden kurtulabiliriz.

Kitaba dönelim.

“Şarkın Fatihi, Garbın Halâskârı, yaralı vaziyette beş gün hastaneye kaldırılmadan, meclis masası üzerinde yatırılarak hayatına kast edilen mazlum!...

Yaptığı bunca fedakârlık, hak ederek elde ettiği zafer ve başarılarına rağmen, hiçbir inkılap veya yakın tarih kitaplarında adı geç(iril)meyen (!) resmi vefasızlığın muhatabı bir mağdur”!..

•

Evet, 16 yılda titizlikle araştırılan ve yazılan bu hacimli eser, keşke okullarda ders kitabı olarak okutulabilse.

Ve bu toprakları, bayrağı, ezanı sahiplenen tüm insanlarımız okuyabilse.

Sözü kitabın birinci bölümünün başına konuk olan Necip Fazıl’a ait şiirle bitirelim.

“Bize kalan aziz borç, asırlık zamanlardan;

Tarihi temizlemek sahte kahramanlardan”.