Sepetim 0
Sepetinizde ürün bulunmuyor

Bakkal dükkânından yedi roman çıkardı

Yıllarca Balıkesir Zağnos Paşa Camii’nin karşısında bakkal dükkanı işletti, bir yandan da kendini kitaplara adadı. 2005 yılında TYB Roman Ödülü alan Metin Savaş, o küçük mekanda yedi roman yazdı. Şimdi ise bir İstanbul üçlemesi üzerinde çalışıyor.

O, taşranın toprağında yeşeren bir roman bahçesi. İkinci bir Sabahattin Ali. Birçokları tarafından Kürk Mantolu Madonna'daki Raif Efendi'ye benzetiliyor. Edebiyat ortamlarının uzağında kalması da içe kapanık kişiliğinden kaynaklanıyor. Yıllarca Zağnos Paşa Camii'nin karşısında bir yandan bakkal işletti bir yandan da kitaplar okudu. Yerel bir gazete fotoğrafını basana kadar kimse yazar olduğunu bilmiyordu. Şimdilerde, vaktinin çoğunu Balıkesir Türk Ocağı'nda akademisyenler, öğrenciler ve ocağın müdavimleri arasında önceki hayatına nazaran daha sosyal bir ortamda geçiriyor. "Zemheri Kuyusu" adlı romanı 2005'te Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü'nü almıştı. En son yedinci romanı "Kuvayı Milliye'nin Hazinesi"ni yayımlayan Metin Savaş, şu sıralar İstanbul üçlemesi için çalışıyor. Birinci kitap hazır, yayıncısına teslim edilmek üzere hazır; ikinci roman üzerinde düşünmeye başlamış.

Metin Savaş, romanlarında Türk mitolojileri ve geleneklerinden çokça yararlanıyor. Modern dünyaya karakterler aktardığı gibi, modern hayatın insana yaşattığı durumlardan da besleniyor. Örneğin "Erlik" romanı, eski Türk anlatılarında iyilik ve kötülüğü simgeleyen Körmesler ve Arkarlar üzerinden Balıkesir'e yerleşen kadın bir hikâyeci ile tek başına yaşayan bir adamın hikâyesine odaklanıyor. "Kargalar Derneği"nde, büyükşehirde bir yerel gazetecinin modern hayatı ile eski Türklerin Amazon kadınlarını andıran Çömçe Gelin karakteri şaşırtıcı bir doğallıkla kesişebiliyor. Savaş, romanlarında fiziğin dışına çıkmaktan çekinmiyor. Bilinç akışı, romanlarının çoğunda önemli bir yer işgal etse de birçok teknik arasında dolaşıyor.

ASLINDA TÜCCAR OLACAKTI AMA...

Aslında Savaş, yazar olabileceğini pek düşünmüyordu. Küçük yaşlarda kitaba ilgisi vardı. Dayılarının evinde bulunan Tercüman ve MEB temel eser serilerini hatmederek başladığı okuma macerasına, babasının cebinden para aşırıp Beyazıt Sahaflar Çarşısı'ndan kitaplar alarak devam etti. Tüccar olan babası, yıllar sonra bu küçük hırsızlığın farkında olduğunu fakat kitap aldığı için bir şey söylemediğini itiraf etmişti. İlk yazarlık deneyimi, yeğenlerine okumak için yazdığı masallar. Şimdi o yeğenler büyümüş ve onlardan bazılarının çocuklarıyla, romanlarını tartışıyor. Daha sonra kısa hikâyeler yazmaya başlayan Savaş, birkaç dergide hikâyelerinin yayınlanmasıyla cesaretlenip ilk romanı "Efendi Dayı'nın Kozalakları"nı yazdı. "Yeşil Çeşme"de olduğu gibi büyük dayısının anlattıklarından ilham alan bu romanı Tuzla Belediyesi'nin roman yarışmasında birinci olunca romancılığa devam etmeye karar verdi.

Sürekli okudu. Özellikle sosyoloji ve psikoloji, romanlarında izleri görüleceği üzere, okuma iştahının yoğunlaştığı alanlardı. “Okusaydım sosyoloji bitirmek, akademisyen olmak isterdim.” diyor. En çok beğendiği romanının, Türk insanının hayatını mercek altına alan "Melengicin Gölgesinde" olduğunu söylüyor. Çocukluğu Fatih Çarşamba'da geçen yazar, Vefa Lisesi'ni birinci sınıfı geçemeyince terk etti.  Tüccar olan babası, hayatı öğrensin diye onu bir İtalya seferinde yanında götürdü. Venedik'te bir pansiyona bir yıllığına, pansiyon sahibi kadının gözetimine bırakıp Türkiye'ye döndü. "Zemheri Kuyusu"nda geçen Venedik dekoru, bugünlerden izler taşıyor. Savaş, “Belki şimdi bile gitsem, Venedik'in sokaklarını tanırım.  Biraz içine kapanık olduğumdan çok kimseyle konuşmadan şehri dolaşırdım. İtalyancayı çok iyi öğrenemedim, sonra unuttum.” diyor. Ancak, bir yıl olarak planlanan Venedik macerasına üç ay dayanabilir Metin Savaş. Babasının işleri bozulunca, ailesiyle birlikte Balıkesir'e dönüp yaklaşık 30 yılının geçeceği Zağnos Paşa Camii'nin karşısındaki dükkânda bakkal işletmeye başlar. 2012 yılında emekli olduğu bakkalın yerinde artık bir kıraathane var. Onun arka tarafında yer alan, bir kısmı yıkılmış yapı ve bahçe ise "Zemheri Kuyusu"ndaki konağın ilhamını veren mekânlar.

Metin Savaş, şimdi 50 yaşında. Hiç evlenmedi. Annesi ve babasıyla Balıkesir'de mütevazı bir hayat yaşıyor. Seyahat etmeyi sevmediği için Balıkesir'den dışarı pek çıkmıyor. Romanlarıyla ve aslında biraz da romanlarda yaşıyor.



Kitabınız sepetinize eklendi
Kapat