Usturlap ve Ayna, tarihî kurgu ile fikrî sorgulamayı dramatik anlatının çok katmanlı imkânlarıyla birleştiren zengin bir roman. İslam rönesansının ilk yıllarında, Kindî’nin ekibinde Aristo çevirileri yapan Ahmet’in Ferganalı dedesi Ulaş'ı tarihe kaydetmek için çıktığı yolda, çoğu kez kendi kaleminden, bazen de yerini devrettiği başka adamların ve kadınların dilinden, bizim için -miş’li bir zamanın farklı rivayetlerine tanıklık edeceğiz. Abbasi hilafetinin gölgesinde yükselen bir başkentte iktidarla vicdan, akılla iman, gelenekle devrim çatışırken bir dedenin geçmişine bakan torun, sadece kendi zamanının aynasına düşen hayali aramakla kalmıyor, bize de ayna tutuyor.
İki takvimin aynı anda işlediği bir çağın, tarih kitaplarına yazılmamış kısımlarına ışık tutmaya çalışan anlatısı içinde, kimi zaman yazarın da kalemi elden bıraktığı boz pusarık havayı kadim köngül bilgisi görünür kılacak.
Bütün soruların cevaba kavuştuğu yerde bu defa kendi devrimizin en mühim açmazına varacağız. Tarihimizin ayrılmaz parçası olmuş bu hikâye nasıl devam edecek? Şimdiden söylemiş olalım; Yıla, Togay, Gümüş, Ulaş, Fakih, Ferganî, Harizmî, Büyük Boğa, Hakan Artuk, Şuca, Ahmet ve Çiçek. Bu kitapta, yalnızca onlardan haber var. Peki ya bin iki yüz yıl sonra bizi nasıl bilsinler isterdiniz? Yaşamış olmak için...
- Açıklama
Usturlap ve Ayna, tarihî kurgu ile fikrî sorgulamayı dramatik anlatının çok katmanlı imkânlarıyla birleştiren zengin bir roman. İslam rönesansının ilk yıllarında, Kindî’nin ekibinde Aristo çevirileri yapan Ahmet’in Ferganalı dedesi Ulaş'ı tarihe kaydetmek için çıktığı yolda, çoğu kez kendi kaleminden, bazen de yerini devrettiği başka adamların ve kadınların dilinden, bizim için -miş’li bir zamanın farklı rivayetlerine tanıklık edeceğiz. Abbasi hilafetinin gölgesinde yükselen bir başkentte iktidarla vicdan, akılla iman, gelenekle devrim çatışırken bir dedenin geçmişine bakan torun, sadece kendi zamanının aynasına düşen hayali aramakla kalmıyor, bize de ayna tutuyor.
İki takvimin aynı anda işlediği bir çağın, tarih kitaplarına yazılmamış kısımlarına ışık tutmaya çalışan anlatısı içinde, kimi zaman yazarın da kalemi elden bıraktığı boz pusarık havayı kadim köngül bilgisi görünür kılacak.
Bütün soruların cevaba kavuştuğu yerde bu defa kendi devrimizin en mühim açmazına varacağız. Tarihimizin ayrılmaz parçası olmuş bu hikâye nasıl devam edecek? Şimdiden söylemiş olalım; Yıla, Togay, Gümüş, Ulaş, Fakih, Ferganî, Harizmî, Büyük Boğa, Hakan Artuk, Şuca, Ahmet ve Çiçek. Bu kitapta, yalnızca onlardan haber var. Peki ya bin iki yüz yıl sonra bizi nasıl bilsinler isterdiniz? Yaşamış olmak için...
Stok Kodu:9786254089367Boyut:12 cm x 19,5 cmSayfa Sayısı:240Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:Ekim 2025Resimleyen:Ömer Faruk Yıldız (Kapak)Kapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:52 Gr. HolmenDili:Türkçe
- Yazarın Diğer Kitapları
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- İlgili Kitaplar
