Sepetim 0
Sepetinizde ürün bulunmuyor

Güç ve ZamanBüyük Strateji ve Cumhuriyet'in İkinci Yüzyılı

Aynı Gün Gönderim
190,00 TL
- +
9786254084263
706096
Güç ve Zaman
Güç ve Zaman Büyük Strateji ve Cumhuriyet'in İkinci Yüzyılı
190.00

Güç ve Zaman: Büyük Strateji ve Cumhuriyet’in İkinci Yüzyılı, Türkiye’nin görüldüğünden de daha zengin imkânlara ve parlak istikbale sahip bir ülke olduğunu, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına adım attığımız 2023 yılında bulunduğumuz eşiğin derin ve çok katmanlı anlamlarını ve içerdiği tarihî fırsatları ortaya koymaktadır. Çerçevesi değişmiş olsa da aynı jeo-stratejik alanda öne çıkan Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin dış siyasetlerini dinamik bir tarihsel okuma disiplini içinde ele alarak, bugün varılan noktanın Türkiye için olduğu kadar küresel planda da hangi nedenlerle olağanüstü bir nitelik taşıdığını izah etmektedir. Cumhuriyet’in dayandığı esasların doğruluğu son yüzyılda bölgede ve dünyada meydana gelen gelişmelerle de gözler önüne serilmiştir. Bu çerçevede, Türkiye’nin en güçlü siyasi atardamarı olan Osmanlı-Türk Reform geleneği ve mücadelesinin büyük değerini tüm boyutlarıyla tekrar kavraması gerektiğini vurgulayan bu çalışma, Türkiye’nin kendisini bir “Bölgesel Güç” olarak görmek yerine, bundan çok daha kıymetli ve çok daha geniş açılımlar sunan “Orta Güç” kategorisinde değerlendirmeye başlaması zamanının geldiğini, bu yöne sapmaması hâlinde“Büyük Strateji” de uygulayamayacağı görüşünü savunmaktadır.

Diğer taraftan, Orta Doğu’ya yönelik olarak reelpolitiğin dışına düşen bir politikanın ısrarla sürdürülmesi, aslında Türkiye’nin Batı ve Avrupa’yla ilişkilerini daha ileri götürmekten başka rasyonel bir yol bulamayacağı hususlarını göz ardı etmekte ve bu meyanda “Avrasyacı” olarak bilinen yaklaşımların içerdiği çelişki ve tutarsızlıkları da sergilemektedir. Büyük tarih okuması anlayışından hareketle, Osmanlıların Habsburg İmparatorluğu’yla savaşlarını 1699 tarihi sonrasında da devam ettirmiş olmasının yanı sıra, 1768-1774 Rus Savaşı ve sonrasında vuku bulan gelişmelerin iki esaslı kırılma noktası ve Türkiye açısından ana stratejik hataları teşkil ettiğini, bu nedenlerle dünyanın değiştiği ve milliyetçiliğin güç kazandığı Napoleon dönemine büyük dezavantajların sahibi olarak girdiği hususunu geniş bir perspektiften değerlendirmeye tabi tutmaktadır.

Kitabınız sepetinize eklendi
Kapat